Nöbetçi Eczaneler
Erzincan’ın yetiştirdiği değerli sanatçılardan Sürüvvet Canpolat, kendine özgü sesi, güçlü yorumu ve duyguyu doğrudan dinleyicinin kalbine taşıyan performanslarıyla müzik dünyasında adından söz ettiriyor. Müzik yolculuğuna bir hobi olarak başladığını ifade eden Canpolat, bugün profesyonel bir sanatçı olarak geniş bir hayran kitlesine ulaşmanın gururunu yaşıyor.
“MÜZİK HAYAT DAMARIM”
“Müzik benim vazgeçilmezim, hayat damarım” diyen Canpolat, özellikle “Geç Kaldım Gülüm” isimli albümüyle büyük beğeni topladı ve kısa sürede geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. Sanatçı, müzik sevgisinin babasından kalan bir miras olduğunu vurgulayarak, “Babamın mirası, Türkülerle hayat buldu” dedi.
BABASININ MİRASI VE VEFA ALBÜMÜ
Polis bir babanın kızı olan ve müzik kültürünü ailesinden alan Sürüvvet Canpolat, babasının iyi bir bağlama ustası olduğunu belirterek sanatla tanışmasının çocukluk yıllarına dayandığını anlattı. “Babamla türküler içinde büyüdüm. Okul çalışmalarında bile babam bağlamasıyla yanımdaydı. Onun müzik sevgisi benim yolumu aydınlattı” ifadelerini kullanan Canpolat, babasını kaybetmesinin ardından onun anısına bir vefa albümü ve klip yayınladığını söyledi. Canpolat, “Bu bir vefa albümüydü. Babamın emeklerine, bize bıraktığı mirasa bir teşekkür niteliği taşıyordu” diyerek duygularını paylaştı.
“HALK MÜZİĞİ, HALKIN TA KENDİSİDİR”
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) üyesi olan sanatçı, halk müziğine olan bağlılığını şu sözlerle dile getirdi: “Halk müziği benim damarlarımdaki kan gibidir. Halk müziği ülke demektir, millet demektir. Derdi, gamı, sevinci, vuslatı, ayrılığı, sılayı anlatır. Bu yüzden halk müziği, halkın ta kendisidir.” Bağlama çalmanın ve türkü söylemenin bir tutku olduğunu söyleyen Canpolat, “Türküler bizim milletimizin dilidir. Ben halkımızın dili olan türkülerle kendimi buluyorum” dedi.
GELECEK PROJELERİ İÇİN YOĞUN MESAİ
Giderek büyüyen bir hayran kitlesine sahip olan Sürüvvet Canpolat, yeni projeleri için hazırlıklarını sürdürdüğünü belirterek, hem özgün çalışmalara hem de geleneksel halk müziğini yaşatan eserlere ağırlık vereceğini ifade etti. Türkülerin ruhunu yeni nesillere en doğru şekilde aktarmayı hedeflediğini söyleyen Canpolat, “Babamdan devraldığım bu kültürü en temiz hâliyle geleceğe taşımak istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.