Erzincan’ın bereketli toprakları, 200’den fazla çiçek türüyle eşsiz bir lezzet sunuyor. Kekik, geven, öküz kuyruğu… Her bir çiçeğin izi, balımızın hafif ve benzersiz aromasında gizli.
Erzincan’ın verimli toprakları, 200’den fazla bitki türünü barındıran zengin florasıyla, Türkiye’nin en özel ballarından birine ev sahipliği yapıyor. Bu eşsiz balın hikayesini, nesillerdir bu mesleğe gönül vermiş olan bal üreticisi Yürüşan Yeşil’den dinledik. Erzincan balını diğer ballardan ayıran özelliklerden, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklara, sahte bal sorunundan modern üretim tekniklerine kadar pek çok konuyu ele aldığımız röportajda, arıcılığın inceliklerine dair önemli bilgiler edindik.
ERZİNCAN BALININ FARKI VE KAYNAĞI
Yürüşan Yeşil, Erzincan balının en belirgin özelliğinin, bölgenin zengin bitki çeşitliliğinden geldiğini vurguladı. Çam ve kestane balına kıyasla çok daha hafif olan bu bal, arıların yöredeki kekik, geven ve öküz kuyruğu gibi çiçeklerden topladığı nektarlardan elde ediliyor. Yeşil, bu eşsiz floranın, bala karakteristik lezzetini ve aromasını kazandırdığının altını çizdi.
NESİLLERDİR SÜREN BİR TUTKU: AİLE MİRASI ARICILIK
Arıcılık serüvenine 1996 yılında, babasının izinden giderek başlayan Yürüşan Yeşil için bu meslek, bir aile geleneği. “Baba mesleği olarak başladık, aileden iki kuşak olarak ömrümüzün yettiği yere kadar yapacağız,” diyerek bu işe olan bağlılığını dile getirdi. Hobby’den öte, ticari bir amaçla sürdürülen bu faaliyet, ailenin geçim kaynağını oluşturuyor.

MODERNLEŞME VE ÜRETİMDEKİ ZORLUKLAR
Yeşil ailesi, arıcılıkta geleneksel yöntemleri modern teknolojiyle harmanlayarak üretimini sürdürüyor. 2023 yılından itibaren modern tekniklere geçiş yaptıklarını belirten Yürüşan Yeşil, bu sayede verimliliği artırmayı hedeflediklerini söyledi. Ancak bu süreçte, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklarla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. “Mevcut kovan kayıpları ve bal üretiminde kayıplar meydana geliyor,” diyen Yeşil, küresel ısınmanın arıcılık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Yıllık üretim miktarı 1000 ton civarında olan Yeşil ailesi, 50-70 kovanla üretime devam ediyor. Ancak bu yıl mevsimsel koşullardan dolayı kovan sayılarının 30’a düştüğünü belirtiyor. Bal üretiminde en çok dikkat ettikleri konunun ise tamamen doğal olmasına ve kaliteden ödün vermemeye olduğunu ekliyor.
SAHTE BAL VE TÜKETİCİ BİLİNCİ
Yürüşan Yeşil, sahte balla mücadelenin en büyük zorluklarından biri olduğunu belirtti. Tüketicilerin fiyata aldanarak ucuz ve etiketsiz balları tercih etmesinin sahte bal piyasasını beslediğini vurguldı. Kaliteli ve güvenilir bal almak isteyen tüketicilere şu tavsiyelerde bulundu: “İşletme ve bal üretim numarası olmayan, etiketsiz balı tercih etmesinler. Bilinen, güvenilir arıcılardan bal temin ederlerse kaliteli bal tüketmiş olacaklardır.”
GELECEK VE MARKALAŞMA HEDEFLERİ
Erzincan balının markalaşması sürecine dair de önemli düşünceleri olan Yürüşan Yeşil, markalaşmanın pazar payını artırmak, tarım denetimlerinden kolayca geçmek ve uluslararası alanda tanınmak için kritik bir rol oynadığını ifade etti.
Devlet desteği konusunda ise arıcılar birliği aracılığıyla 1996 yılından bu yana sadece bir kez destekten yararlanabildiklerini belirtti. Yürüşan Yeşil, arıcılık faaliyetlerinin sürekliliği için devletin sağlayacağı teşvik ve desteklerin önemini vurguladı.
