Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çağımızın Görünmeyen Tehdidi; Çocuklarda Dijital Bağımlılık

Çocuklar, konuşmayı tam öğrenmeden ekranlarla tanışıyor. Uzmanlar, dijital bağımlılığın göz,

Çocuklar, konuşmayı tam öğrenmeden ekranlarla tanışıyor. Uzmanlar, dijital bağımlılığın göz, kas ve sosyal gelişimi olumsuz etkilediğini belirterek, ebeveynlere bilinçli sınırlar koyma çağrısında bulundu. Doç. Dr. Fatih Aydoğdu ebeveynlere önemli uyarılarda bulunarak, “Ekranı yasaklamak değil, bilinçli kullanım alışkanlığı kazandırmak gerekiyor.” dedi.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Aydoğdu, çocuklarda artan dijital bağımlılığın fiziksel ve ruhsal gelişim üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu belirterek, aileleri ekran kullanımı konusunda bilinçli olmaya çağırdı.

Doç. Dr. Aydoğdu, yaptığı açıklamada dijital teknolojilerin kontrolsüz kullanımının çocukların hem bedensel hem de zihinsel gelişimini olumsuz etkilediğini vurguladı. “Günümüzde çocuklar, daha konuşmayı tam öğrenmeden ekranlarla tanışıyor. Renkli videolar, hızlı görüntüler ve sürekli değişen içerikler onların ilgisini cezbediyor; ancak bu büyüleyici dünyanın ardında ciddi bir tehlike yatıyor: dijital bağımlılık.” dedi.

 “EKRAN SÜRESİ KONTROL EDİLMEZSE, BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞÜYOR”

Doç. Dr. Aydoğdu, ebeveynlerin çoğu zaman “biraz oyalanıyor” düşüncesiyle çocuklara verdikleri ekran süresinin zamanla kontrol edilemez hale geldiğini ifade ederek, “Bu durum sadece bir alışkanlık değil, çocuğun gözünden beynine, duruşundan uykusuna kadar tüm sistemini etkileyen bir süreçtir.” şeklinde konuştu.

Yakın zamanda yürüttüğü bir araştırmaya değinen Aydoğdu, akıllı telefon kullanımının çocuklarda dijital göz yorgunluğuna neden olduğunu belirtti. “Sadece 10 dakikalık ekran kullanımı bile göz kaslarını zorluyor ve odaklanma refleksini bozabiliyor. Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklarda gözlerde kuruluk, yanma, bulanık görme, baş ağrısı ve ışığa karşı hassasiyet sıkça görülüyor. Bu belirtiler, çocuğun okuma, yazma ve öğrenme becerilerini de doğrudan etkiliyor.” dedi.

Aydoğdu, gözlerin beynin bir uzantısı gibi çalıştığını belirterek, “Gözler yorulduğunda aslında sinir sistemi de yoruluyor.” ifadesini kullandı.

FİZİKSEL SAĞLIKTA DA CİDDİ RİSKLER

Uzman uyarısında yalnızca göz sağlığı değil, duruş bozuklukları ve kas problemlerine de dikkat çekti. Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklarda boyun, omuz ve sırt kaslarında gerginlik, duruş bozuklukları ve omurga eğriliklerinin oluşabildiğini aktaran Aydoğdu, hareketsizliğin obezite riskini artırdığını, kan dolaşımını yavaşlattığını ve uyku düzenini bozduğunu belirtti.

Ayrıca ekranlardan yayılan mavi ışığın, uyku düzeni açısından büyük tehdit oluşturduğunu vurgulayan Aydoğdu, “Mavi ışık, melatonin hormonunun salgılanmasını baskılıyor. Bu da çocuğun uykuya dalmasını zorlaştırıyor ve biyolojik ritmini bozuyor.” dedi.

 “AŞIRI EKRAN KULLANIMI, SOSYAL GELİŞİMİ YAVAŞLATIYOR”

Doç. Dr. Fatih Aydoğdu, yürüttüğü bir başka araştırmada aşırı akıllı telefon kullanımının çocuklarda otizm benzeri belirtilerle ilişkili olabileceğini belirlediklerini de ifade etti. “Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklar, yüz ifadelerini tanımakta zorlanıyor, göz teması kurmaktan kaçınıyor ve sosyal etkileşim yerine dijital uyaranlara yöneliyor. Bu belirtiler kalıcı olmayabilir ancak sosyal beyin gelişimini yavaşlattığı bilimsel bir gerçektir.” dedi.

Aydoğdu, çocukların empati ve sosyal becerileri, insan yüzüne ve mimiklere bakarak geliştirdiğini belirterek, “Ekran empatiyi öğretemez. Çocukluk, insana, doğaya ve yaşama dokunarak gelişir,” ifadesini kullandı.

EBEVEYNLERE UYGULANABİLİR ÖNERİLER

Doç. Dr. Aydoğdu, dijital bağımlılıkla mücadelede yasaklama yerine bilinçli kullanım alışkanlıklarının kazandırılması gerektiğini belirterek, ailelere şu önerilerde bulundu: 20-20 kuralı: Her 20 dakikalık ekran kullanımından sonra çocuğun 20 saniye boyunca en az 6 metre uzağa bakması sağlanmalı. Bu, göz kaslarını dinlendirir. Doğru duruş: Ekran göz hizasında olmalı, tablet dizüstünde değil masa üzerinde kullanılmalı. Süre sınırı: İki yaş altı çocuklar ekrandan uzak tutulmalı; daha büyük yaş gruplarında süre günlük en fazla 1 saat olmalı. Ekransız alanlar: Yatak odası, yemek masası ve kahvaltı zamanı “ekransız” alanlar olmalı. Hareketi teşvik: Çocukların açık havada oyun oynaması, koşması ve fiziksel etkinliklerde bulunması sağlanmalı. Sağlık kontrolleri: Düzenli göz muayenesi, duruş analizi ve uyku takibi yapılmalı. Rol model olmak: Ebeveynler kendi ekran alışkanlıklarıyla örnek olmalı. “Çocuk gözle öğrenir, sözle değil.” dedi.

 “EKRAN, EBEVEYNİN YERİNİ ALAMAZ”

Doç. Dr. Aydoğdu açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Teknoloji yaşamı kolaylaştırabilir; ama ölçüsüz kullanım bedeni ve ruhu yavaşça tüketir. Çocuklara verebileceğimiz en büyük hediye, onlarla kurduğumuz göz teması, birlikte oynadığımız oyunlar ve paylaştığımız gerçek anılardır. Çünkü ekranın gösterdiği hiçbir şey, bir ebeveynin gözlerindeki sıcak bakış kadar iyileştirici değildir.” Dedi.