HABER: BİROL ERGİN
Kurban ibadeti, sadece maddi yardım değil; niyet, ihlas ve Allah’a yakınlık amacıyla yerine getirilen kutsal bir vecibedir. Erzincan İl Müftü Vekili Medet Şahin, marketlerde satılan önceden kesilmiş et paketlerinin kurban sayılmayacağını vurgulayarak, kurbanın mutlaka bayram günlerinde ve dinî şartlara uygun biçimde kesilmesi gerektiğini hatırlattı.
Erzincan İl Müftü Vekili Medet Şahin, Kurban Bayramı öncesinde kurban ibadetinin dini esasları ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın vekâletle kurban organizasyonu hakkında kapsamlı bilgiler verdi. Şahin, kurban ibadetinin maddi durumu yerinde olan Müslümanların, Kurban Bayramı günlerinde dinen belirlenmiş hayvanları keserek yerine getirdikleri bir ibadet olduğunu vurguladı.

KURBANIN ESASI: KAN AKITMAK
Kurban ibadetinin temelinde, dinen uygun hayvanların Kurban Bayramı günlerinde kesilmesi yatıyor. Şahin, “Kurbanın rüknü, yani esası kan akıtmaktır. Kurbanın bedelini fakirlere vermek, kurban ibadeti yerine geçmez; bu, sadaka olur. ‘Kurban kesmeyeyim, bedelini Afrika’ya veya Filistin’e göndereyim’ demekle kurban kesilmiş sayılmaz,” dedi. Kurbanın, Allah’a yakınlığı simgeleyen sembolik bir ibadet olduğunu belirten Şahin, bu ibadetin “Allah yolunda malımın bir kısmını feda ediyorum” anlamını taşıdığını ifade etti.
Kurban etinin fakir fukara, komşular ve akrabalarla paylaşılması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Kurbanı paylaşarak Allah yolunda infak etmiş oluruz. Böylece Allah’ın emrini yerine getirmenin huzurunu yaşarız,” diye konuştu.
KUR’AN’DA KURBAN: TAKVA VE NİYET
Kurban ibadetinin manevi boyutuna dikkat çeken Şahin, Kur’an-ı Kerim’deki Hac Suresi 37. ayeti hatırlattı: “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Allah’a ulaşan sadece sizin takvanızdır.” Takvanın niyet, ihlas ve samimiyet anlamına geldiğini belirten Şahin, kurban keserken Allah’a yakınlık niyetiyle hareket etmenin önemini vurguladı. “Kurbanın etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz; bizim niyetimiz, samimiyetimiz, ihlasımız ve paylaşma duygularımız Allah katında değerlidir. Sağlam bir niyet, Allah katında çok kıymetlidir,” dedi.
MARKETLERDEKİ KURBAN PAKETLERİ GEÇERLİ DEĞİL
Piyasada “kurban hissesi” adıyla satılan et paketlerine de değinen Şahin, bu tür ürünlerin kurban ibadetinin şartlarını karşılamadığını belirtti. “Büyük zincir marketlerde satılan, önceden kesilmiş ve paketlenmiş et paketleri kurban yerine geçmez. Kurban, canlı olarak satın alınır, mülkiyetimize geçer ve Kurban Bayramı günlerinde kesilir. Kendimiz kesemezsek vekâlet veririz, ancak kesim mutlaka bayram günlerinde olmalıdır. Marketten alınan paketler, kurban değil, sadece et alımıdır,” diye açıkladı.
KURBANIN DERİSİ VE DİĞER PARÇALARI
Kurbanın derisi, kellesi ve sakatatının da kurbanın bir parçası olduğunu vurgulayan Şahin, bu parçaların kesimhanelere veya kasaplara kesim ücreti olarak verilmesi veya kişisel menfaat için kullanılmasının dinen uygun olmadığını ifade etti. “Kurban her şeyiyle kurbandır. Eti kurban olduğu gibi, derisi, kellesi ve sakatatı da kurbandır. ‘Kurbanımı kes, kellesini, derisini, sakatatını al’ demek caiz değildir. Bu, kesim ücreti yerine geçmez ve dinen kabul edilmez,” dedi.
Şahin, kurbanın derisinin paraya çevrilerek fakirlere, Kur’an kurslarına veya hayır kurumlarına bağışlanması gerektiğini belirtti. “Eskiden derilerden namaz postları yapılırdı, bu hala yapılabilir. Ancak deriyi satıp parasını kişisel olarak almak doğru değildir; bu, fakirin hakkıdır,” diye ekledi.
KURBAN ORTAKLIĞI VE TÜRLERİ
Büyükbaş hayvanların (sığır ve deve) yedi hisseye kadar paylaşılabileceğini belirten Şahin, “Yediden az olabilir, ancak yediden fazla olursa kurban geçersiz olur. Altı, beş, dört, üç kişi veya tek kişi büyükbaş kurban kesebilir. Küçükbaş hayvanlarda ise sadece koyun ve keçi kurban olur ve bunlar yalnızca bir kişi adına kesilir,” dedi.
VEKÂLETLE KURBAN ORGANİZASYONU
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen “Vekâletle Kurban” kampanyasına da değinen Şahin, vatandaşların bu organizasyon aracılığıyla yurt içinde ve yurt dışında kurban kestirebileceğini söyledi. 2024 yılı vekâletle kurban bedelleri şu şekilde:
- Afrika ülkeleri: 5.450 TL
- Gazze: 11.000 TL
- Türkiye (Yurt içi): 13.500 TL
Başvuruların müftülüklerden, Diyanet’in resmi internet sitesinden veya Türkiye Diyanet Vakfı üzerinden yapılabileceğini belirten Şahin, “Vatandaşlarımızdan bu kampanyaya büyük teveccüh var. Her yıl sayılarımız artıyor. Ancak şunu söylüyoruz: İlk kurbanınızı mutlaka kendiniz kesin, ailenizle bu ibadeti yerine getirin. Maddi durumunuz elveriyorsa, ikinci kurbanınızı bize emanet edin, ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım,” çağrısında bulundu.