Türk Mutfağı Haftası kapsamında Erzincan’da düzenlenen etkinliklerde, kentin klasikleşmiş yöresel yemekleri tanıtıldı. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun da katıldığı organizasyonda aile teması ön plana çıkarılırken, geleneksel lezzetler aracılığıyla kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasının önemi vurgulandı.
Türkiye genelinde her yıl 21–27 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Türk Mutfağı Haftası, bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) desteğiyle gerçekleştirilen kutlamalarda, “Türk Mutfağı Klasikleri” teması öne çıkıyor.
Erzincan’da İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulu tarafından hazırlanan etkinlik programı kapsamında, yöresel mutfağın klasikleşmiş lezzetlerinden oluşan özel bir menü oluşturuldu. Menünün dikkat çeken yemekleri arasında Etli Kuru Fasulye, Keleçoş, Yaprak Sarması, Su Böreği, Gendime Çorbası, Gendime Pilavı, Gasefe ve Erzincan Kesme Kadayıfı yer alıyor. Söz konusu yemekler, hafta boyunca Erzincan’ın farklı turistik noktalarında düzenlenecek çekim ve sunumlarla tanıtılacak.
2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi dolayısıyla, 26 Mayıs Pazartesi günü tarihi Çadırcı Hamamı’nda aile temalı özel bir etkinlik gerçekleştirilecek. “Erzincan’da Aile Sofrasından Nesiller Arası Bir Mutfağa” adıyla düzenlenecek bu organizasyonda, aileler Erzincan mutfağının geleneksel yemekleri etrafında bir araya gelerek hem kültürel bağları kuvvetlendirecek hem de unutulmaya yüz tutmuş tatları yeniden hatırlayacak.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, bu özel hafta dolayısıyla yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Belediye Başkanımızla, amirlerimizle Erzincan Türk Mutfağı Haftası’nda bir araya geldik. 21-27 Mayıs arası biliyorsunuz, Türk Mutfağı Haftası. Bizim arkadaşlarımız da Erzincan’ın en güzel gastronomisinde olan yerel yemeklerini hazırlamışlar. Ben huzurlarınızda Kültür Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda çok da güzel bir güzellik yapmışlar; Erzincan’daki koruyucu ailelerimizi de bu etkinliğe davet ettiler. Gerçekten biz burada beraber, kendi kültürümüze, ailelerimize ait yemekleri tadarken şunu fark ettik: Bizim geçmişe dayalı çok değerli yemeklerimiz var. Bunları gelecek nesillere tanıtmamız gerekiyor ve bunları yaşatmamız gerekiyor. Sebebi de şu: Her yemeğin bir hikayesi var, her yemeğin bir hatırası var. Şimdi babuko diyorsunuz, işte Kurtuluş Savaşı yıllarında et yok, başka bir şey yok. Sadece ekmeği ıslatarak, tereyağı sürerek, atarak yediğiniz bir yemek aklınıza geliyor. Onun için kesme kadayıfıdır, böreğidir, çorbasıdır… Bunlar bir hatıra canlandırıyor. Tarihte zaten bu silsilenin ortaya çıkması sonucu bugüne geliyor. Onun için bizim bu kültürel birikimimizi, geleneksel mutfağımızı bugüne ve yarına taşımamız gerekiyor. Çünkü dikkat ederseniz bunların hepsini tadarken herkes çocukluğunda bu yemeklerle ilgili bir hatırasını anlattı. Onun için eğer bizim geçmişle bağlarımızı kuvvetli bir şekilde tekrar devam ettirmek istiyorsak, kendi kültürüne, kendi mutfağına, kendi tarihine, bütün geleneklerimize ciddi anlamda sahip çıkmamız gerekiyor. Bugün maalesef, bunun altını çizerek söylüyorum, standartlaşmış bir insan yetiştirmek için dört bir yandan bir mücadele var, bir gayret var. Her şeyin standart olduğu bir dünyada insanları mutlu edemezsiniz. Onun için biz kendi kültürümüzü, kendi medeniyetimizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi kendimizle, kendi özümüzle devam ederek, çağı da yakalayarak ayakta kalabiliriz. Bu gelenekleri, bu kültürü terk ettiğimiz zaman hepimizin bilmesi gerekiyor ki köklerimizden koparız. Kökünden kopan bir ağacın da ayakta durması mümkün değil. Ben huzurlarınızda arkadaşlarımıza, Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir etkinlikti. İnşallah bu geleneklerimizi, yemeklerimizi yeni nesillere özellikle aktararak, onlarla beraber yaşatarak geleceğe taşırız. Hepinize teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun.”
Düzenlenen etkinliklerle Erzincan’ın gastronomik zenginliği, yerel kimliği ve kültürel hafızası ön plana çıkarılırken, şehir hem ulusal hem de uluslararası tanıtım açısından önemli bir vitrine çıkmış olacak. Türk Mutfağı Haftası vesilesiyle Erzincan, Anadolu’nun lezzet mirasını yeni nesillerle buluşturmaya devam ediyor.