Erzincan’ın sanayi sitelerinde otomotiv sektörü alarm veriyor! Cazip maaşlar ve “altın bilezik” sunan mesleğe rağmen gençler sanayiden kaçıyor. Çırak yetişmiyor, ustalar iş devredemiyor, müşteriler saatlerce bekliyor.
Erzincan’daki sanayi sitelerinde otomotiv bakım ve onarım sektörü, nitelikli iş gücü eksikliğiyle boğuşuyor. Yüksek maaşlar, iş garantisi ve “altın bilezik” olarak görülen mesleki fırsatlara rağmen gençler sanayi işlerine mesafeli yaklaşıyor. Sektör temsilcileri, çıraklık sisteminin zayıflaması, gençlerin masa başı işlere yönelmesi ve mesleki eğitimin yetersizliği nedeniyle kalfa ile usta yetişmediğini belirtiyor. Bu durum, esnafı, müşterileri ve hatta otomotiv sektörünün genel işleyişini olumsuz etkiliyor.
“ÇIRAK YOK, KALFA YETİŞMİYOR”
Oto Gaz ustası ve Ergüven Otomotiv yetkilisi Yavuz Er, sektördeki krizi çarpıcı bir şekilde özetliyor: “Yeni başlayan bir çırağa, yemeği, yol masrafları ve sigorta primi dahil asgari ücret düzeyinde maaş veriyoruz. Deneyimli bir oto tamircisi ise SGK dahil 30-40 bin TL kazanabiliyor. Ancak çalışacak kimse yok. Gençler sanayiye gelmek istemiyor, masa başı iş peşindeler.” Er, çıraklık sisteminin zayıflamasının kalfa yetişmesini engellediğini, bu nedenle mevcut ustaların iş devrinde zorlandığını ifade ediyor. Türkiye genelinde benzer sorunlar yaşanırken, Erzincan’daki sanayi esnafı bu krizin etkilerini derinden hissediyor.
“BU İŞ KÜÇÜK YAŞTA ÖĞRENİLİR”
Yavuz Er, mesleğin erken yaşta öğrenilmesi gerektiğini vurguluyor: “Ben 10 yaşında bu işe başladım ve bu mesleği Babamdan devraldım. Şimdi üniversite mezunları bile geliyor ama geç kalıyorlar. Eller kirlenmeden ustalık kazanılmaz.” Otomotiv tamirciliği, yüksek gelir getiren ve iş garantisi sunan bir meslek olmasına rağmen, gençler tarafından “zor” ve “kirli” görülmesi sektörü zora sokuyor. 12 yıllık zorunlu eğitimin ardından sanayiye gelen gençlerin mesleki yetkinlikten yoksun olması, sorunu daha da derinleştiriyor. Er, “Meslek liselerinin uygulamalı eğitim süreleri artırılmalı. Teorik bilgi yetmiyor, bu iş sahada öğrenilir” diyor.

MÜŞTERİLER MAĞDUR, HİZMETLER YAVAŞLIYOR
Ara eleman eksikliği, sadece esnafı değil müşterileri de etkiliyor. Vatandaşlar, eskiden birkaç saatte tamamlanan tamir işlemlerinin artık tüm güne yayıldığını belirtiyor. Araç sahibi Ahmet Uçar, “Eskiden sabah bırakıp öğlene alıyorduk. Şimdi akşama kadar bekliyoruz. Usta bulamıyorlar” diyerek şikayetini dile getiriyor. Sektör temsilcileri, bu durumun üretim süreçlerini, müşteri memnuniyetini ve hatta yerel ekonomiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Erzincan’daki sanayi sitelerinde bazı işletmeler, eleman eksikliği nedeniyle siparişleri geri çevirmek zorunda kalıyor.
TÜRKİYE GENELİNDE ORTAK SORUN
Otomotiv sektöründeki iş gücü krizi, yalnızca Erzincan’a özgü değil. Türkiye Otomotiv Bakım Dernekleri Federasyonu (TOBFED) verilerine göre, ülke genelinde yaklaşık 200 bin ara eleman açığı bulunuyor. Elektrikli ve hibrit araçların yaygınlaşmasıyla birlikte, sektörde teknolojik bilgiye sahip eleman ihtiyacı da artıyor. Ancak gençler, otomotiv tamirciliği gibi teknik meslekler yerine hizmet sektörü veya ofis işlerine yöneliyor. TOBFED Başkanı Serkan Bakırtaş, “Gençler arasında sanayi mesleklerine karşı bir önyargı var. Oysa bu sektör, hem yüksek gelir hem de gelecek garantisi sunuyor” diyor.
NEDEN GENÇLER MESLEĞE İLGİ GÖSTERMİYOR?
Uzmanlar, gençlerin sanayi işlerinden uzak durmasının birkaç temel nedeni olduğunu belirtiyor. İlk olarak, toplumsal algıda “mavi yaka” mesleklerin prestijinin düşük görülmesi etkili. İkincisi, uzun çalışma saatleri ve fiziksel zorluklar, gençleri bu mesleklerden soğutuyor. Ayrıca, sosyal medya ve popüler kültürün etkisiyle, gençler “hızlı başarı” ve “konforlu iş” hayali kuruyor. Eğitim sisteminin de bu krize katkısı büyük: Meslek liselerindeki uygulamalı eğitim eksikliği ve çıraklık sisteminin zayıflaması, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmeyi zorlaştırıyor.
TEKNOLOJİK DEĞİŞİM VE YENİ FIRSATLAR
Otomotiv sektöründeki teknolojik dönüşüm, iş gücü krizini hem zorlaştırıyor hem de yeni fırsatlar sunuyor. Elektrikli araçların yaygınlaşması, tamircilerden yazılım ve elektronik bilgisi talep ediyor. Bu durum, mesleği öğrenmek isteyen gençler için yeni bir çekim alanı yaratabilir. Ancak, mevcut eğitim sistemi bu yeni taleplere yeterince yanıt veremiyor. Sektör temsilcileri, meslek liselerinde elektrikli araç teknolojisi ve otomotiv yazılımları üzerine müfredatların güncellenmesi gerektiğini savunuyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ MASADA
Sanayi esnafı ve sektör temsilcileri, iş gücü krizine çözüm bulmak için çeşitli öneriler sunuyor:
- Çıraklık Sisteminin Canlandırılması: Erken yaşta mesleki eğitime başlanmasını teşvik eden politikalar geliştirilmeli.
- Meslek Liselerinin Güçlendirilmesi: Uygulamalı eğitim süreleri artırılmalı, elektrikli araç teknolojisi gibi yeni alanlara odaklanılmalı.
- Toplumsal Algının Değiştirilmesi: Medya ve eğitim kampanyalarıyla, sanayi mesleklerinin prestiji artırılmalı.
- Teşvik Programları: Çırak ve kalfalara yönelik maddi teşvikler ve sosyal haklar iyileştirilmeli.
Erzincan’daki sanayi esnafı, bu önerilerin hayata geçirilmesiyle sektörün yeniden canlanacağına inanıyor. Ancak, mevcut durumda nitelikli iş gücü krizi, hem esnafı hem de müşterileri zorlamaya devam ediyor. Aksi takdirde, otomotiv sektöründeki bu kriz, üretimden müşteri memnuniyetine kadar geniş bir yelpazede olumsuz etkiler oluşturmayı sürdürecek.