Erzincan’ın da içinde bulunduğu bölge, 2025 Nisan ayında Türkiye genelinde konut fiyatlarının en fazla yükseldiği ikinci bölge oldu. Erzincan, sınırlı arsa ve imar alanlarına rağmen artan talep, gelişen altyapı projeleri ve yatırımcı ilgisiyle konut fiyatlarında dikkat çeken bir yükseliş yaşadı. Uzmanlar, planlı kentleşme ve esnek imar politikalarıyla Erzincan’ın konut piyasasında dengeli ve sürdürülebilir büyüme potansiyelini vurguluyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı Nisan ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini yayımladı. Açıklanan verilere göre Türkiye genelinde konut fiyatlarındaki artış devam ederken, Erzincan’ın da içinde bulunduğu bölge dikkat çeken bir yükseliş sergiledi. Erzurum, Erzincan ve Bayburt’un yer aldığı grup, yıllık bazda yüzde 37,5’lik artışla konut fiyatlarının en fazla yükseldiği ikinci bölge oldu.
NİSAN AYINDA FİYAT ARTIŞ HIZI YAVAŞLADI
Konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE, Nisan 2025 döneminde bir önceki aya göre yüzde 1,5 oranında artarak 176,4 seviyesine ulaştı. Bu oran Mart ayında yüzde 2 seviyesinde gerçekleşmişti. Yıllık bazda ise endeks yüzde 32,9 oranında artarken, enflasyondan arındırıldığında (reel) yüzde 3,6’lık bir azalma yaşandığı görüldü.
Bu veriler, Türkiye genelinde konut fiyatlarındaki yıllık artış eğiliminin sürdüğünü ancak aylık bazda yükseliş hızında yavaşlama olduğunu ortaya koydu.
EN YÜKSEK ARTIŞ BAŞKENTTE, HEMEN ARDINDAN ERZİNCAN BÖLGESİ
KFE verilerine göre, 2025 yılı Nisan ayında konut fiyatlarının en fazla arttığı il yüzde 41,9 ile Ankara oldu. Başkenti, yüzde 37,5’lik artış oranıyla Erzurum, Erzincan ve Bayburt’un yer aldığı bölge takip etti. Bu grubu Ağrı, Ardahan, Kars ve Iğdır illeri de desteklerken, bölge genelinde konut fiyatlarında güçlü bir yukarı yönlü eğilim gözlemlendi.
Uzmanlar, Erzincan ve çevresindeki bu yükselişin arkasında artan talep, gelişen altyapı projeleri, kamu yatırımları ve konut arzındaki sınırlı artışın etkili olabileceğini değerlendiriyor.
EN AZ ARTIŞ HATAY VE KARADENİZ’İN DOĞUSUNDA
Fiyat artışının en düşük olduğu iller ise yüzde 25,1 ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye olarak kaydedildi. Bu grubu yüzde 26,6 oranında artışla Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon illeri izledi. Deprem bölgesi olan Hatay grubundaki düşük artış, yeniden yapılaşma sürecindeki zorluklarla ilişkilendiriliyor.
DEPREM KUŞAĞINDA DÜŞÜK KATLI YAPILAŞMA: KONUT FİYATLARINI ARTIRAN ANA FAKTÖR
Erzincan’da özellikle merkezdeki konut projelerine olan talep, fiyatların yukarı yönlü hareketini destekliyor. Gelişen ulaşım imkanları, genç nüfusun artması ve yatırımcı ilgisinin sürmesi, konut fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Bununla birlikte, deprem nedeniyle düşük katlı yapılaşma, sınırlı arsa ve imar alanları, talebin belirli mahallelerde yoğunlaşması, ekonomik dalgalanmalar ve artan inşaat maliyetleri de fiyatları etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
Gayrimenkul Danışmanı M. Burak Yıldız, Erzincan’daki konut fiyatlarının yüksek seyretmesi ve istikrarsızlık göstermesinin birden fazla nedeni olduğunu belirtiyor. Öncelikle Erzincan, birinci derece deprem kuşağında yer aldığı için şehir planlamasında yüksek katlı binalardan kaçınılıyor. Mevcut imar planı, konut alanlarında üç katlı yapılaşmayı esas alıyor. Bu durum, aynı arsa üzerine daha az konut yapılmasına neden olduğu için, arsa payı her daireye yüksek şekilde yansıyor.
SINIRLI ARSA VE İMAR ALANI: FİYAT DENGESİZLİĞİNİN TEMEL SEBEBİ
Örneğin, 1000 metrekarelik bir arsaya 15 daire yerine sadece 6 daire yapılabildiğinde, her bir dairenin maliyeti arsa payı açısından iki katı, hatta üç katı olabiliyor. Bu doğrudan satış fiyatlarına yansıyor. Bunun yanı sıra, Erzincan’da kentleşme ve şehirleşme hızı oldukça sınırlı. Yeni yaşam alanları, geniş imar bölgeleri veya toplu konut yatırımları kısıtlı olduğu için şehirdeki yaşam belirli mahallelerde yoğunlaşıyor.
POPÜLER MAHALLELERDE YOĞUN TALEP: İNÖNÜ, YENİMAHALLE VE DAHA FAZLASI
İnönü Mahallesi, Yenimahalle, Cumhuriyet Mahallesi, Atatürk Mahallesi, Bahçelievler ve Yavuz Selim gibi mahallelerde hem sosyal donatılar hem de yaşam konforu daha yüksek olduğu için talep bu bölgelere yoğunlaşıyor. Ancak bu mahallelerdeki arsa arzı sabit kaldığı için konut arzı da sınırlı oluyor. Sonuç olarak, bu bölgelerde konut fiyatları hızlı şekilde yükselirken, aynı şehrin farklı mahallelerinde talep düşük olduğu için fiyatlar yerinde sayıyor veya bazı bölgelerde konutlar maliyetinin altında satılıyor.
EKONOMİK DALGALANMALAR VE YÜKSEK FAİZ: KONUT PİYASASINDAKİ İSTİKRARSIZLIK
Bu durum şehir genelinde büyük bir fiyat dengesizliği oluşturuyor. Mevcut ekonomik koşullar da istikrarsızlığı derinleştiriyor. Mevduat faizlerinin yüzde 50 seviyelerine yaklaşması, döviz ve altındaki hızlı yükseliş yatırımcıyı konuttan uzaklaştırıyor. Özellikle acil nakit ihtiyacı olan mülk sahipleri, piyasada yeterince alıcı bulamayınca dairelerini zararına satmak zorunda kalıyor.
İNŞAAT MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ: MÜTEAHHİTLERİ VE ALICILARI ZORLAYAN GERÇEK
Öte yandan, inşaat maliyetleri son yıllarda ciddi oranda arttı. Öz kaynakları ile üretim yapan müteahhitler, daire başı maliyetin altına düşmemek ve kârsız projeye girmemek adına fiyatlarını yüksek tutmak zorunda kalıyorlar. Bu da piyasada büyük bir uçurum yaratıyor: Bir yanda acil satan mülk sahiplerinin zararına satışları, diğer yanda ise satılmayı bekleyen yüksek fiyatlı sıfır konutlar.
FİYAT UÇURUMU: ZARARINA SATIŞLAR VE YÜKSEK FİYATLI SIFIR KONUTLAR
Gayrimenkul yatırımcısının, müteahhitin ve konut almak isteyen vatandaşın aynı anda kazanabileceği bir zemin oluşması için Erzincan’da daha planlı bir kentleşme politikası şart. Yeni imar bölgeleri, ulaşım ve sosyal altyapılarla desteklenerek kente kazandırılmalı. Talebin birkaç mahallede yoğunlaşması yerine şehrin geneline yayılması sağlanmalı. Aynı zamanda yapı ruhsatları ve imar planlarında daha esnek çözümler üretilmeli.
ERZİNCAN’DA PLANLI KENTLEŞME İHTİYACI: YENİ İMAR BÖLGELERİ ŞART
Aksi halde bu dengesizlik devam edecek; bazı bölgelerde fiyatlar erişilemez hâle gelirken, bazı bölgelerde konutların satılamadığı, yatırımların durduğu bir tabloyla karşılaşmaya devam edeceğiz. Gayrimenkul sektörü sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda toplumun barınma ihtiyacına doğrudan hizmet eden bir alan. Bu nedenle planlama süreci çok daha hassas ve denge gözetilerek yapılmalı.
DENGELİ KONUT POLİTİKASI: YATIRIMCI, MÜTEAHHİT VE ALICI İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Biz sahada olanlar olarak hem yatırımcının hem alıcının nabzını tutuyoruz. Erzincan’ın geleceği için dengeli, şeffaf ve sürdürülebilir bir konut politikası şart.
SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK: ERZİNCAN’DA KONUT SEKTÖRÜNÜN YOL HARİTASI
Erzincan’da konut sektörünün sağlıklı bir şekilde gelişmesi için planlı kentleşme, yeni imar alanları ve esnek çözümler kritik önem taşıyor. Bu adımlar atılmazsa, fiyat dengesizlikleri ve piyasadaki istikrarsızlık devam edecek, hem yatırımcıyı hem de alıcıyı olumsuz etkileyecektir.