Nöbetçi Eczaneler
Doğu Anadolu’nun incisi Erzincan’da, kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte geleneksel hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Bölge halkı, bahçelerden toplanan taze elmaları soyup dilimleyerek kurutma işlemine girişti.
Bu lezzetli elma kuruları, kış sofralarında kuruyemiş olarak tercih edilerek hem sağlıklı bir atıştırmalık hem de kültürel bir miras haline geliyor.
Yerel çiftçiler ve ev hanımları, sonbahar hasadının bereketini kış aylarına taşımak için yoğun mesai harcıyor. Özenle seçilen elmaları yıkayıp doğradıktan sonra, evlerin damlarında veya güneşli alanlarda sererek doğal yöntemlerle kurutuyorlar.
Bu süreç, sadece elma ile sınırlı kalmıyor; Erik, şeftali, armut ve üzüm gibi diğer meyveler de benzer şekilde işlenerek kış stoğuna ekleniyor. Erzincan’ın yüksek rakımlı havası ve temiz doğası, bu kurutma işlemini daha da lezzetli kılıyor, meyvelerin vitamin ve minerallerini korurken tatlarını yoğunlaştırıyor.
Bölge sakinlerinden biri olan Fatma Teyze, “Her yıl bu zamanlarda elmalarımızı kuruturuz. Kışın çayımızın yanında, kuruyemiş gibi yeriz. Hem sağlıklı hem de ev yapımı” diyerek geleneğin önemini vurguluyor. Elma kurusu, yörede “gak” olarak da biliniyor ve kış akşamlarında bitki çaylarıyla birlikte tüketiliyor. Bu ürünler, sadece ev sofralarını süslemekle kalmıyor; yerel pazarlarda da satılarak ekonomiye katkı sağlıyor.
Uzmanlar, doğal kurutma yöntemlerinin meyvelerin besin değerini koruduğunu belirtiyor. Elma kurusu, serin ve kuru ortamlarda saklandığında uzun süre tazeliğini muhafaza edebiliyor. Erzincan’ın bu geleneksel uygulaması, sürdürülebilir tarım ve yerel lezzetlerin korunması açısından da örnek teşkil ediyor. Kış hazırlıkları, Erzincan halkının doğayla iç içe yaşamını yansıtırken, bu lezzetler bölge turizmini de canlandırıyor.