Ebeveynlere bilinçli teknoloji kullanımı için öneriler sunan Öğretim Görevlisi Bayram Deleş, yaşa uygun ekran süresi ve kaliteli içerikle çocukların sağlıklı gelişimini desteklemenin önemine dikkat çekti.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bayram Deleş, çocukların teknoloji kullanımının bilişsel, sosyal, dilsel ve fiziksel gelişim üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, ebeveynlere bilinçli kullanım konusunda önemli tavsiyelerde bulundu. Deleş, teknolojiyi doğru ve ölçülü kullanmanın, çocukların sağlıklı gelişimini destekleyeceğini belirtti. Teknolojinin gelişimi, modern yaşamın her alanında olduğu gibi, çocukların dünyasında da büyük bir dönüşüm yaratmış durumda.
Eğitimden eğlenceye, iletişimden bilgiye erişime kadar dijital araçlar çocukların hayatına hızla entegre olurken, uzmanlar bu teknolojilerin sunduğu fırsatlar kadar potansiyel risklere de dikkat çekiyor. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bayram Deleş, teknolojinin aşırı ve bilinçsiz kullanımının, çocukların gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini vurguluyor.
Teknolojinin Çocuk Gelişimine Olan Etkileri
Bayram Deleş, teknoloji kullanımının çocuk gelişimi üzerindeki risklerini mercek altına alarak, ailelere bilinçli kullanım konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Deleş, dijital dünyanın çocuklar için sunduğu fırsatların yanı sıra dikkat dağınıklığı, sosyal izolasyon, dil gelişimindeki gerileme ve fiziksel sağlık sorunları gibi önemli riskleri de beraberinde getirdiğini belirtti.
Bilişsel Gelişimde Düşüş: Dikkat Dağınıklığı ve Odaklanma Sorunları
Uzun süreli teknoloji kullanımı, çocukların dikkat sürelerinin kısalmasına ve odaklanma becerilerinin zayıflamasına yol açabiliyor. Eğitim alanında da teknolojinin etkisiyle, öğrencilerin derinlemesine düşünme ve problem çözme becerilerinin olumsuz etkilendiği gözlemleniyor. Dijital dünyada geçirilen zamanın çoğunluğu, daha hızlı ve kısa süreli odaklanma gerektiren etkinliklere dayalı olduğundan, çocukların bilişsel gelişimi olumsuz yönde etkileniyor.
Sosyal ve Duygusal Gelişimde Zayıflama: Yalnızlık ve Kaygı
Sosyal etkileşimlerin azalması, çocukların empati kurma yeteneklerini zayıflatabilir. Dijital dünyada geçirilen zaman arttıkça, yüz yüze iletişimin yerini sanal etkileşimler alır ve bu durum, duygusal bağ kurmayı zorlaştırır. Çocuklar, yalnızlık, kaygı, depresyon gibi duygusal sorunlarla daha fazla karşı karşıya kalabilirler. Ayrıca, sanal ortamda siber zorbalık riski de artmaktadır. İnternette çocukların istismar edilme olasılığı da ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Dil Gelişimi ve İletişimde Gerileme
Çocukların yüz yüze iletişimden uzaklaşması, dil gelişiminde de gerilemelere yol açabilir. Ekranlar aracılığıyla yapılan etkileşimler, yüzeysel ve kısa diyaloglarla sınırlı kaldığından, çocuklar kendilerini ifade etme konusunda güçlük yaşayabilirler. Bunun yanı sıra, kitap okuma alışkanlıklarının azalması, dil gelişimi açısından önemli bir kayıp oluşturuyor. Çocukların kelime dağarcığının daralması ve ifade becerilerinin zayıflaması bu durumun sonuçlarından biridir.
Fiziksel Gelişimde Riskler: Obezite, Durum Bozuklukları ve Göz Sağlığı
Teknoloji kullanımının fiziksel sağlık üzerinde de ciddi etkileri vardır. Uzun süre ekran başında hareketsiz kalmak, obezite riskini artırırken, kas ve kemik gelişimi olumsuz yönde etkilenebilir. Ayrıca, yanlış duruş pozisyonları duruş bozukluklarına neden olabilirken, sürekli ekran kullanımı göz sağlığına zarar verebilir ve miyopi, göz kuruluğu gibi sorunlara yol açabilir. Uyku düzeninin bozulması, kardiyovasküler hastalık riskinin artması gibi sağlık sorunlarına da neden olabilir.
Ebeveynler İçin Öneriler: Bilinçli Teknoloji Kullanımı ve Sağlıklı Alışkanlıklar
Bayram Deleş, ebeveynlere çocuklarının dijital dünyasına daha dikkatli yaklaşmaları gerektiğini belirterek, bilinçli teknoloji kullanımı konusunda çeşitli önerilerde bulunuyor. 0-2 yaş dönemi için ekranlardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Deleş, bu dönemde çocukların dünyayı anlama ve keşfetme sürecinde, dokunmak, hissetmek ve ebeveynleriyle kurdukları yüz yüze etkileşimle daha sağlıklı gelişeceklerini ifade ediyor.
Yaşa Uygun Ekran Süresi Sınırlandırılmalı
Çocukların yaşına uygun ekran süresi belirlemek oldukça önemli. Özellikle okul öncesi dönemde (üç yaş ve üzeri), ekran süresinin sınırlanması gerektiği belirtiliyor. Pratik bir yaklaşım olarak, çocuğun yaşı kadar dakikalık ekran süresi verilebilir. Örneğin, üç yaşındaki bir çocuk için günde 30 dakika ekran süresi yeterli olmalıdır. Ayrıca, bu süre tek bir oturumda olmamalı, gün içine yayılmalıdır.
İçerik Kalitesi Miktarından Daha Önemlidir
Ebeveynler, çocuklarının dijital içeriklerini seçerken, bu içeriklerin yaşlarına uygun, eğitici ve pozitif olmasına dikkat etmelidir. Pasif ekran tüketimi yerine, etkileşimli ve öğrenmeye katkı sağlayacak içerikler tercih edilmelidir. Çocukların dijital dünyada daha sağlıklı bir deneyim yaşaması için, ebeveynlerin bu içeriklere dahil olmaları da oldukça önemlidir.
Dijital Dünyaya Aktif Katılım
Ebeveynlerin, çocuklarının dijital dünyasına aktif katılım göstermesi gerektiğini belirten Deleş, çocuğunuzun ne izlediği, hangi oyunları oynadığı ve hangi uygulamaları kullandığı hakkında bilgi sahibi olmanın önemli olduğunu ifade ediyor. Çocuklarla bu içerikler hakkında sohbet edilmesi, onların dijital dünyasını daha iyi anlamanızı sağlar ve onlara doğru rehberlik etme imkânı sunar.
Ekran Kullanımında Net Kurallar Koyun
Aile içindeki özel zamanlar, yemek saati ve uyku öncesi gibi zaman dilimlerinde ekran kullanımının sınırlandırılması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, yatak odası gibi dinlenme alanlarında ekran kullanımını önermiyor.
Dijital Okuryazarlık ve Güvenlik Konusunda Bilinçli Olun
Ebeveynlerin dijital dünyadaki potansiyel tehlikeler hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini belirten Deleş, dijital okuryazarlığın artırılması gerektiğini vurguluyor. İnternetin riskleri, güvenli internet kullanımı ve çevrimiçi gizlilik konularında bilgi sahibi olmak, çocukların dijital dünyada güvende olmalarını sağlar.
Dijital Ayak İzi ve Çevrimiçi Gizlilik
Çocuklara dijital dünyada paylaştıkları bilgilerin kalıcı olabileceği ve gelecekteki yaşamlarını etkileyebileceği konusunda bilgi verilmesi önemlidir. Ebeveynler, çocuklarını çevrimiçi gizlilik ayarlarına dikkat etmeleri ve kişisel bilgilerini korumaları konusunda bilinçlendirmelidir.
Teknoloji Kullanımında Ebeveynlere Rol Model Olma
Deleş, ebeveynlerin kendi teknoloji kullanım alışkanlıklarını gözden geçirmeleri gerektiğini ifade ediyor. Çocuğuna dengeli bir teknoloji kullanımı öğretmek isteyen bir ebeveyn, önce kendi teknoloji alışkanlıklarını gözden geçirmeli ve bu konuda rol model olmalıdır.
Bayram Deleş, teknoloji kullanımının çocukların gelişimine katkı sağlamak için bilinçli ve ölçülü olması gerektiğini belirtiyor. Çocukların sağlıklı bir şekilde dijital dünyadan faydalanabilmesi için, ebeveynlerin bilinçli bir yaklaşım benimsemeleri büyük önem taşıyor. Teknoloji, doğru kullanıldığında çocukların gelişimini destekleyici bir araç olabilir, ancak bilinçsiz kullanım, potansiyel tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Ebeveynler, çocuklarına en değerli hediyeyi sunarak, onlara zaman ayırarak ve kaliteli bir ilişki kurarak, onların sağlıklı bireyler olarak gelişmelerine yardımcı olabilecekleri belirtildi.