Teknolojinin hızla gelişmesi, dijitalleşmenin yaygınlaşması ve okuryazarlık oranının artmasıyla birlikte yok olma tehlikesi yaşayan arzuhalcilik mesleği, Erzincan’da 75 yaşındaki Cevat Karakaş’ın ellerinde son temsilini sürdürüyor.
Bir zamanların vazgeçilmez mesleklerinden olan arzuhalcilik; resmi kurumlara verilen dilekçeleri, formları ya da başvuruları yazan, vatandaşların bürokratik işlemlerini kolaylaştıran önemli bir zanaat olarak tarih sayfalarında yerini almaya başladı. Bilgisayarların, internetin ve e-devlet uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte arzuhalciler günümüzde neredeyse parmakla sayılır hale geldi.
Erzincan’da yeni adliye binasının önünde klasik daktilosu ile hizmet veren 1950 doğumlu Edebiyat Fakültesi mezunu Cevat Karakaş, yarım asrı aşkın süredir bu mesleği onurla sürdürüyor. Yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra babasından devraldığı arzuhalcilik mesleğine emeklilik sonrası devam eden Karakaş, “Benim baba mesleğim” diyerek bu işi sadece geçim kaynağı değil, bir gelenek ve kültür olarak gördüğünü vurguladı.

“DAKTİLONUN SESİ ARTIK ESKİSİ GİBİ DUYULMUYOR”
Geçmişte okuma yazma bilmeyen vatandaşların, adliye, tapu ve belediye gibi kurumlara verdikleri dilekçeler için arzuhalcilere büyük bir ihtiyaç olduğunu anlatan Karakaş, “Şimdi ise günlerce siftah etmeden buradan ayrıldığım oluyor. İnsanlar artık bilgisayarda yazıyor, dilekçeyi internetten buluyor” ifadelerini kullandı.
Yalnızca dilekçe yazmakla kalmayıp, imza atamayan yaşlı vatandaşlar için imza yerine geçen mühür de yaptığını belirten Karakaş, “Yaşlıların çoğu imza bilmiyor, mühür yapmıyor. Ben ağzından tek mühür yapanım. Başka kimse yok, vatandaş da arıyor ama bulamıyor,” diye ekliyor.
TECRÜBE VE İNSAN DOKUNUŞU DİJİTAL DÜNYADA ÖNEMİNİ KORUYOR
Bilgisayar ve dijital sistemlerin sunduğu kolaylıkların farkında olduğunu söyleyen Karakaş, ancak her vatandaşın teknolojiyle rahat edemediğini ifade etti. “Bilgisayar çıktı, insanlar dilekçelerini kendileri yazıyor artık. Ama yazamayan da var, işte ben devreye giriyorum. Bilgisayar her şeyi halledemez. Kanunu, yasayı bileceksin, vatandaşın güvenmesi lazım, sadece bilgisayara güvenmek olmaz,” dedi.
Ayrıca dijital ortamda hazırlanan dilekçelerin bilgi güvenliği açısından risk taşıdığına dikkat çeken deneyimli arzuhalci, “Bilgisayarda bilgiler kalıyor, art niyetli kişiler bu bilgileri kötüye kullanabiliyor. Bu yüzden insan zekası ve tecrübesi çok önemli. Benim işim sadece yazmak değil, vatandaşı doğru yönlendirmek,” diye konuştu.
BİR MESLEK DAHA SESSİZCE TARİHE KARIŞIYOR
Arzuhalcilik, Türkiye’nin geçmişinde sosyal hayatın önemli figürlerinden biri olarak devletle vatandaş arasında köprü işlevi görmüştü. Ancak günümüzde dijitalleşme ve artan okuryazarlık oranı, bu mesleğin giderek azalmasına neden oldu. Karakaş, bu süreci şöyle özetledi: “Ben bu işin hastasıyım. Her insanın bir hasleti vardır, benimki de bu meslek. Bana terapi gibi geliyor.”
Yarım asırlık tecrübesiyle Erzincan’da arzuhalcilik mesleğinin son temsilcilerinden biri olan Cevat Karakaş, klasik daktilosunun tıkırtıları arasında teknolojinin gölgesinde, insan faktörünün ve tecrübenin önemini her gün gözler önüne seriyor. Onun meslek hayatı, hem geçmişe saygının hem de geleceğe olan sorumluluğun simgesi olarak yaşamaya devam edecek.
