Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erzincan’da 24 Temmuz Basın Bayramı Birlik Mesajlarıyla Kutlandı

Erzincan Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı”

Erzincan Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” programında, basın özgürlüğü, mesleki sorumluluklar ve toplumsal birliktelik öne çıktı. Programa katılan Son Başbakan Binali Yıldırım, basının gücüne ve sorumluluğuna dikkat çekti.

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı, Erzincan’da “Birlik ve Beraberlik” temasıyla anlamlı bir programla kutlandı. Erzincan Gazeteciler Cemiyeti tarafından İl Özel İdaresi Aziris Davet Salonu’nda düzenlenen programa, Son Başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, Belediye Başkanı Bekir Aksun, EBYÜ Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, il protokolü ve gazeteciler katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Demirbaş, basının tarihsel sürecine değinerek, “Sansürsüz ilk gazetenin yayımlandığı 24 Temmuz 1908, basın tarihimizin dönüm noktasıdır. Bugün de gazetecilik, halkın doğru bilgiye erişiminde hayati bir rol üstlenmektedir. Cemiyet olarak etik değerlere bağlı, gelişime açık ve yapıcı eleştirilerle yön gösteren bir anlayışı benimsiyoruz,” dedi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, TARİHLE SINAVINI VERDİ

Programda konuşan Son Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’de basın özgürlüğünün tarihsel sürecine dikkat çekti.

“Basın özgürlüğü bizim için temel bir demokratik değer ama tarihimize baktığımızda bu değerin kazanılması kolay olmadı,” diyen Yıldırım, II. Abdülhamid döneminden günümüze sansürün evrimine, tek parti döneminde uygulanan baskılardan çok partili hayata geçişte yaşanan kırılmalara kadar çarpıcı örnekler verdi.

“Cumhuriyetin ilk yıllarında da, çok partili hayata geçilen dönemlerde de basına yönelik dönemsel baskılar oldu. Eleştiri karşısında tahammülün zayıf kaldığı dönemleri gördük,” diyen Yıldırım, basının bu süreçlerde önemli bir sınav verdiğini söyledi.

“BASIN, HEM ÖZGÜR HEM SORUMLU OLMALI”

Konuşmasının devamında gazeteciliğin sorumluluk yükleyen bir meslek olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, medyanın yalnızca bilgi vermekle değil, doğru ve ilkeli yayıncılıkla da yükümlü olduğunu belirtti:

“Gazetecinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünü çiğnemez. Araştırmadan, teyit etmeden yapılan haberler muhataplarını mağdur edebilir. Acar gazetecilik yapacağım diye masa başı haberlerle insanları töhmet altında bırakmak basın özgürlüğü değildir.”

Yıldırım, Erzincan basınının bu açıdan örnek bir yaklaşım sergilediğini belirterek şunları ekledi:

“Erzincan medyası yıllardır bizi takip etti, sorguladı ama her zaman bilgi alıp teyit ederek yazdı. Bu her şehirde görülmeyen bir basın ahlakıdır. Hiçbir zaman haberlerine müdahale etmedik, çünkü herkes işini yapmalı.”

“YANLIŞ HABER ETKİ EDER AMA GÜVEN KAYBETTİRİR”

Yıldırım, medya dünyasında doğru haber yapanların değil, spekülatif içeriklerin daha fazla ilgi gördüğüne işaret ederek bu durumun toplumun haber alma hakkını olumsuz etkilediğini söyledi:

“Bugün yalan haber yapan daha çok konuşuluyor, doğruyu yazan ise geri planda kalıyor. Bu çok acı ama gerçek. Gerçek haberler ses getirmiyor ama itibar kaybettirmiyor. Uzun vadede güven kazandıran doğru haberciliktir.”

Bu noktada yaşadığı kişisel deneyimlerinden örnekler veren Yıldırım, hakkında yapılan bazı haberlerde “gülümseyen bir fotoğraf bile kullanılmadığını” dile getirerek, bu tür kasıtlı yaklaşımların kamuoyunda güven erozyonuna yol açtığını belirtti.

“BİRLİK OLMADAN GÜÇLÜ TÜRKİYE MÜMKÜN DEĞİL”

Konuşmasında sadece basın değil, Türkiye’nin genel durumu ve dünya siyaseti üzerine de değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, küresel krizler, savaşlar ve Türkiye’nin jeopolitik sorumlulukları konusunda da önemli mesajlar verdi:

“Türkiye sadece Türkiye’den ibaret değildir. Türkiye; Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan gönül coğrafyasının merkezidir. Türk Dünyası ile olan bağlarımız, tarihsel ve stratejik sorumluluğumuzdur.”

Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada yaşanan gelişmelere karşı güçlü durabilmesinin yolunun birlik ve beraberlikten geçtiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

“İçeride birlik içinde olmazsak, dışarıda güçlü olamayız. Teröre 40 yılda 2 trilyon dolar harcadık. Bu kaynak kalkınmaya, teknolojiye, eğitime ayrılsaydı Türkiye bugün çok daha başka bir yerde olurdu.”

“GAZETECİLİK KUTSAL VE ZOR BİR GÖREVDİR”

Son olarak gazetecilerin toplumda üstlendiği rolün önemine değinen Yıldırım, “Halkın bilgiye ulaşma hakkını sağlayan gazeteciler kutsal bir görev yapıyor. Ancak bu görev hassasiyet ve sorumluluk gerektiriyor. Gerçekleri çarpıtmadan, manipülasyon yapmadan yazmak gerekiyor,” dedi.

Konuşmasının sonunda Erzincan’da görev yapan basın mensuplarına teşekkür eden Binali Yıldırım, “Erzincan basını her zaman saygınlığını korumuştur. Basın mensubu kardeşlerimiz işlerini büyük bir özenle yapıyor. Allah hepsinden razı olsun,” diyerek konuşmasını tamamladı.

TEŞEKKÜR VE VEFA TÖRENİ

Programda, Erzincan Gazeteciler Cemiyeti’ne yeni katılan üyelere rozetleri takdim edildi. Ayrıca 2010 yılından bu yana cemiyete başkanlık eden önceki başkanlara teşekkür plaketi verildi. Gecede basın mensupları onuruna düzenlenen yemek ve samimi sohbetlerle birlik ve beraberlik mesajları perçinlendi.

Program, çekilen hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.