Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mama Hatun: Tercan’ın Kadın Hükümdarının Zamana Meydan Okuyan Mirası

12. yüzyılın kadın hükümdarı Mama Hatun’un Tercan’daki külliyesi, mimari ihtişamı

12. yüzyılın kadın hükümdarı Mama Hatun’un Tercan’daki külliyesi, mimari ihtişamı ve tarihi dokusuyla Anadolu’nun incisi. UNESCO adayı bu eser, cesur liderin hikâyesini yaşatıyor.

Erzurum’un tarihine damga vuran Saltukoğulları Beyliği’nin kadın hükümdarı Mama Hatun, 12. yüzyılda cesareti ve liderliğiyle adını tarihe altın harflerle yazdırdı. 1191-1200 yılları arasında tahtta kalan Mama Hatun’un Erzincan’ın Tercan ilçesinde yaptırdığı Mama Hatun Külliyesi, mimari zarafeti ve tarihi önemiyle dikkat çekiyor. Kervansaray, hamam, türbe ve camiden oluşan bu kompleks, Mama Hatun’un hayırsever kişiliğini ve güçlü yönetimini yansıtıyor.

Saltuklu Beyliği’nin Erzurum merkezli hükümdarlarından biri olan Mama Hatun, ağabeyi II. İzzeddin Saltuk’un kızı ve Nâsırüddin Muhammed’in kardeşi olarak tahta geçti. Erkek varisler olmasına rağmen hükümdar olması, Türk-İslam toplumunda kadının statüsünün gücünü gösteriyor. Arap kaynaklarında “Erzurum sâhibesi” olarak anılan Mama Hatun, Eyyûbîler’e karşı Ahlat ve Malazgirt’te verdiği mücadelelerle tanınıyor. 1201’de yeğenleri tarafından tahttan indirilse de, bıraktığı eserler onun mirasını günümüze taşıyor.

MAMA HATUN KERVANSARAYI: MİMARİ BİR HAZİNE

Tercan’da yer alan Mama Hatun Külliyesi, 12. yüzyıl sonu ile 13. yüzyıl başına tarihleniyor. Külliyenin kalbi, Ahlatlı mimar Ebü’n-Nemâ b. Mufaddal tarafından inşa edilen Mama Hatun Türbesi. Dairesel planı, dilimli silindirik gövdesi ve mukarnas süslemeli taçkapısıyla Anadolu’da eşsiz bir mimariye sahip. Türbenin çevresindeki 13 nişli duvar, Mama Hatun’un yakınlarına ait sandukaları barındırıyor.

Mama Hatun Kervansarayı, türbenin 30 metre doğusunda yer alıyor. Yapım kitabesi bulunmayan kervansarayın, T. Erdoğan Şahin’in A. Tevhid ve Ravendi’yi kaynak göstererek belirttiği üzere 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Ancak planı ve mimari özellikleriyle 12. yüzyıl sonuna da işaret ediyor. Sarımsı renkte düzgün kesme kireç taşından yapılan kervansaray, Osmanlı kent hanları planına uygun. Çevre duvarı, konik çatılı 16 silindirik yarım kuleyle destekleniyor. Doğudaki sivri kemerli taçkapının sağ ve solunda dikdörtgen planlı mekanlar, ortada üstü açık bir avlu, kuzey ve güneyinde ise yük hayvanları için uzun ahırlar ve hücreler bulunuyor. Onarımlar nedeniyle özgün biçimini kısmen yitiren kervansaray, yakın geçmişte çevre düzenlemesiyle birlikte restore edildi.

Külliyenin kuzeydoğu köşesindeki Mama Hatun Hamamı, kervansarayla aynı dönemde inşa edildiği sanılıyor, ancak kitabesi bulunmuyor. Orijinal özelliklerini büyük ölçüde kaybetmiş olan hamam, külliyenin sosyal hizmetlerini tamamlıyor. Evliya Çelebi’nin 1640’ta bahsettiği mescit ise I. Dünya Savaşı’nda yıkılmış, yerine daha sonra yeni bir cami inşa edilmiştir.

GÜNÜMÜZDE MAMA HATUN MİRASI

Mama Hatun Külliyesi, deprem bölgesinde olmasına rağmen günümüze ulaşmayı başardı ve restore edilerek ziyaretçilere açıldı. Tercan, bir dönem “Mamahatun” adıyla anılarak Mama Hatun’un bölgeyle özdeşleştiğini gösterdi. Yerel halk arasında menkıbevi hikâyelerle anılan Mama Hatun, Türk tarihinde cesur bir kadın hükümdar olarak saygıyla hatırlanıyor.

Erzincan Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, külliyenin tanıtımı için çalışmalarını sürdürüyor. Yetkililer, Mama Hatun Külliyesi’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilmesi için hazırlıklara başladığını duyurdu. Bölgeye gelen turistler, külliyenin mimari güzelliklerini ve Mama Hatun’un hikâyesini rehberli turlarla keşfediyor.