Çölyak hastalığı, bazı bireylerde yıllarca belirti vermeden ilerleyebilen ancak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir rahatsızlık. Çocuklarda karın ağrısı, şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi belirtilerle kendini gösterirken, yetişkinlerde daha geniş bir yelpazede ortaya çıkabiliyor. Yetişkinlerde karın şişkinliği, kilo kaybı, kas zayıflığı, kansızlık, ishal, kusma, bezginlik, ağız aftları, eklem ağrıları, ciltte kaşıntılı döküntüler ve sinirlilik gibi belirtiler sık görülüyor.
TEŞHİSİ ZOR BİR HASTALIK
Uzmanlar, çölyak hastalığının teşhisinin zor olduğunu, çünkü belirtilerin erken osteoporoz, kansızlık veya laktoz alerjisi gibi hastalıklarla karışabildiğini belirtiyor. Ön tanı için kan testleri (AGA, EMA) kullanılırken, kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile konuluyor. Hastalığın Tip 1 diyabet, otoimmün tiroid ve karaciğer hastalıkları, IgA eksikliği, Down, Turner ve Williams sendromlarıyla ilişkili olduğu biliniyor.
TEDAVİ EDİLMEZSE CİDDİ RİSKLER KAPIDA
Tedavi edilmediğinde çölyak hastalığı, malabsorbsiyon, büyüme geriliği, hipokrom mikrositer ve megoblastik anemi, kalsiyum ve K vitamini eksikliği, otoimmün hastalıkların artışı, osteoporoz, kısırlık, düşük, depresyon, lenfoma, kalın ve ince bağırsak kanserleri gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Uzmanlar, belirtileri fark eden bireylerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini vurguluyor. Erken teşhis ve uygun tedaviyle çölyak hastalığının kontrol altına alınabileceği ifade ediliyor. Kaynak: saglik.gov.tr