Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türksat 7A’nın üretim hazırlıklarının tamamlandığını duyurdu. Türksat 6A’nın başarısını gölgede bırakacak gelişmiş kabiliyetlere sahip olacak Türksat 7A, Türkiye’nin uzaydaki dijital elçisi olacak.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin uzay teknolojilerindeki iddiasını güçlendirecek önemli bir adımı duyurdu. Türksat 7A’nın üretimine yönelik hazırlıkların tamamlandığını açıklayan Uraloğlu, bu yeni haberleşme uydusunun, Türkiye’nin ilk yerli ve milli uydusu Türksat 6A’dan daha ileri kabiliyetlere sahip olacağını belirtti. Türksat 7A, yalnızca teknik bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye’nin küresel iletişim, savunma ve ekonomi alanındaki etki alanını genişletecek stratejik bir kazanım olarak öne çıkıyor.
TÜRKSAT 6A İLE AÇILAN YENİ DÖNEM
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin Türksat 6A ile uzayda yeni bir dönem başlattığını vurguladı. 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatılan ve yüzde 81 yerlilik oranıyla üretilen Türksat 6A, Türkiye’yi haberleşme uydusu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna taşıdı. Bu başarı, Türk mühendislerinin birikimi, teknolojik altyapı ve yetişmiş insan kaynağıyla desteklendi. Uraloğlu, “Türksat 6A ile stratejik bir eşiği aştık. Şimdi sırada Türksat 7A var. İlk hedefimiz, bu uydunun Türksat 6A’dan çok daha gelişmiş kabiliyetlere sahip olması” dedi.
Türksat 6A’nın televizyon yayıncılığı, acil durum haberleşmesi ve kesintisiz iletişim hizmetleriyle 15 yıl boyunca hizmet vereceğini belirten Bakan, Türksat 7A ile bu hizmet kapasitesinin daha da artacağını ifade etti. Türkiye’nin 31, 42 ve 50 derece doğu yörüngelerindeki haklarını güçlendirecek olan Türksat 7A, dünya nüfusunun büyük bir kısmına doğrudan erişim sağlayarak ülkenin dijital altyapı sağlayıcısı konumunu pekiştirecek.
TÜRKSAT 7A’NIN ÜRETİM SÜRECİ BAŞLADI
Türksat 7A’nın üretim sürecine yönelik ilk hazırlıkların Türksat AŞ tarafından başlatıldığını aktaran Uraloğlu, ihale hazırlıklarının tamamlandığını duyurdu. Bakan, projede Türk firmalarının güçlü bir iş birliği oluşturmasının öncelikli hedef olduğunu vurguladı: “Türk firmalarımız, bu projede dünyanın önde gelen uydu ve uzay şirketleriyle rekabet edecek. Türksat 7A, sadece bir uydu değil, milli teknoloji ekosistemimizin gelişimi için kritik bir adım.”
Uraloğlu, Türksat 7A’da yerli sanayi katkısının en üst düzeyde tutulacağını ifade ederek, projenin Türkiye’nin teknolojik kapasitesini artıracağını ve ileri mühendislik çözümlerine kapı aralayacağını söyledi. Türk mühendisler, ASELSAN ve TUSAŞ gibi yerli sanayi kuruluşlarının katkılarıyla, Türksat 7A’yı küresel standartlarda bir uydu haline getirmeyi hedefliyor.
TÜRKİYE’NİN UZAYDAKİ DİJİTAL ELİ
Türksat 7A’nın hizmete girmesiyle Türkiye’nin uzaydaki etkisi, iletişimden savunmaya, ekonomiden diplomasiye kadar geniş bir yelpazede artacak. Bakan Uraloğlu, uydunun dünya nüfusunun büyük bir kısmına erişim sağlayarak Türkiye’yi dijital altyapı sağlayıcısı olarak tercih edilir bir ülke haline getireceğini belirtti. “Kapsama alanının genişlemesi, ticari uydu hizmetlerinden elde edilen gelir potansiyelini artıracak. Türksat 7A, Türkiye’nin dünyaya uzanan dijital eli olacak” diyen Uraloğlu, projenin stratejik önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin uzayda güçlü bir aktör haline gelmesi için kamu, özel sektör ve üniversitelerin uyum içinde çalıştığını ifade eden Uraloğlu, “Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye uydu ve uzay teknolojilerinde daha ileriye gitmeye kararlı. Türksat 7A, bu kararlılığın en somut göstergelerinden biri olacak” dedi.
UZAYDA SÖZ SAHİBİ OLMA HEDEFİ
Türksat 7A projesi, Türkiye’nin uzayda söz sahibi olma iddiasını güçlendiren bir adım olarak değerlendiriliyor. Bakan Uraloğlu, Türksat 6A’nın başarısının, Türksat 7A için bir sıçrama tahtası olduğunu vurguladı. Projenin, Türk firmalarının küresel rekabetteki yerini sağlamlaştırması ve yeni nesil teknolojilere öncülük etmesi bekleniyor. Uraloğlu, “Bu proje, Türkiye’nin mühendislik kapasitesini dünyaya kanıtlayacak ve uzay teknolojilerinde yeni bir çığır açacak” diyerek sözlerini tamamladı.
Türksat 7A’nın tamamlanmasıyla Türkiye, uzay teknolojilerinde sadece bölgesel değil, küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu proje, Türkiye’nin uzay vizyonunun ve teknolojik bağımsızlığının bir simgesi olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.