Ahmet Kutsi Tecer’in Erzincan’dan İstanbul’a, oradan Paris’e uzanan eğitim serüveni ve Türk edebiyatına bıraktığı unutulmaz miras, genç nesillere ilham olmaya devam ediyor.
Erzincan’ın yetiştirdiği değerli isimlerden biri olan Ahmet Kutsi Tecer, 1901 yılında bu şehirde dünyaya geldi. Yesilyamaç Köyü’nde başlayan eğitim hayatı, onun ileride Türk edebiyatında önemli bir yer edinmesine zemin hazırladı. İlkokul eğitimine, babasının Kırklareli’nde görev yaptığı dönemde Fransız Freres okulunda başlayan Tecer, burada aldığı temel eğitimle sağlam bir altyapı oluşturdu. Daha sonra ortaokul ve lise öğrenimini İstanbul’da sürdüren Tecer, Kadıköy Sultanisi’nde lise eğitimini tamamladı. Eğitim yolculuğunun önemli bir durağı olan İstanbul Halkalı Ziraat Mektebi’nden mezuniyeti, onun hem akademik hem de kültürel anlamda gelişiminde büyük rol oynadı.
Ahmet Kutsi Tecer’in eğitim hayatı, yalnızca okullarla sınırlı kalmadı. Dönemin zorlu koşullarına rağmen, ailesinin desteği ve kendi azmiyle sürekli öğrenme ve gelişme yolunda ilerledi. Babasının öğretmenlik mesleği, Tecer’in eğitime olan ilgisini daha da pekiştirdi. İstanbul’da geçirdiği yıllar, onun edebi yönünü keşfetmesine olanak tanıdı. Kadıköy Sultanisi’nde aldığı eğitim, onun düşünce dünyasını genişletirken, Halkalı Ziraat Mektebi’nde edindiği bilgiler, disiplinli bir çalışma alışkanlığı kazanmasını sağladı.
Tecer, eğitim hayatının ardından edebiyat ve kültür alanında derin izler bırakan bir isim oldu. Özellikle halk şiirine ve Türk kültürüne olan ilgisi, onun eserlerinde belirgin bir şekilde kendini gösterdi. 1930’lu yıllarda Ankara’da öğretmenlik yaptığı dönemde, Türk edebiyatına önemli katkılar sunan “Halk Şairlerini Koruma Derneği”ni kurdu. Bu dernek, halk şiirinin ve şairlerinin korunması, tanıtılması ve yaşatılması için önemli bir adım oldu. Tecer’in, halk şiirine olan bu sevgisi, onun “Orda Bir Köy Var Uzakta” gibi unutulmaz dizelere imza atmasını sağladı.
Eğitimci kimliğiyle de tanınan Tecer, 1940’lı yıllarda Devlet Konservatuarı’nda dersler verdi ve genç nesillere kültür-sanat alanında rehberlik etti. 1942-1946 yılları arasında milletvekilliği yaparak, eğitim ve kültür politikalarına katkıda bulundu. 1948’de Paris’te Türk Kültür Ateşesi olarak görev yaptı ve UNESCO İcra Komitesi’nde Türkiye’yi temsil etti. 1950-1952 yıllarında Galatasaray Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaparak, öğrencilerle birebir iletişim kurma fırsatı buldu.
Ahmet Kutsi Tecer’in eğitim serüveni, onun yalnızca bir şair ya da yazar değil, aynı zamanda bir eğitimci ve kültür insanı olarak tanınmasını sağladı. Erzincan’dan İstanbul’a, oradan da Paris’e uzanan bu yolculuk, onun hem bireysel hem de toplumsal anlamda önemli işler başarmasına olanak tanıdı. Tecer’in eserleri ve eğitim anlayışı, bugün bile genç nesillere ilham vermeye devam ediyor. Onun hayatı, azimle ve tutkuyla çalışmanın, zorluklara rağmen başarıya ulaşmanın en güzel örneklerinden biri olarak hatırlanıyor. Kaynak: Kaynak: Erzincan Valiliği Yayınları