Erzincan, binlerce yıllık tarihiyle adeta bir açık hava müzesi! Urartu Krallığı’nın başkenti, Hititler’in kutsal şehri… Altıntepe’deki kazılar, bu kadim medeniyetlerin tapınaklarını, kalelerini ve tabletlerini ortaya çıkararak tarih severleri büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor. Şehir, geçmişle geleceği buluşturan eşsiz mirasıyla turizmin yeni gözdesi olmaya aday!
Erzincan, tarihin derinliklerinden gelen eşsiz hikayeleriyle adeta bir açık hava müzesi gibi! MÖ 3. binde Urartu Krallığı’nın güçlü bir merkezi olarak varlığını sürdüren bu şehir, aynı zamanda MÖ 2. binde Hitit Krallığı’nın izlerini taşıyan önemli kalıntılarla dolu. Erzincan’da yürütülen arkeolojik kazılar, bu kadim medeniyetlerin yaşam biçimlerini, kültürel zenginliklerini ve siyasi yapılarını gün ışığına çıkararak tarih severleri büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor.
URARTU KRALLIĞI’NIN GÖRKEMLİ MİRASI
Erzincan, Urartu Krallığı’nın en parlak dönemlerinde önemli bir merkezdi. MÖ 858-840 yıllarında III. Şalmanassar döneminde Urartu’nun başkenti olan şehir, bu dönemde bölgenin en güçlü devletlerinden biri olarak öne çıkıyordu. Altıntepe’de yapılan kazılar, Urartu Krallığı’na ait tapınaklar, kaleler ve surlar gibi etkileyici yapıları ortaya çıkardı. Bu yapılar, Urartu’nun mimari dehasını ve savunma stratejilerini gözler önüne seriyor. Özellikle şehir surları, dönemin savaş teknolojisine dair önemli ipuçları sunuyor.
MÖ 685-645 yıllarında II. Rusa döneminde de Urartu’nun başkenti olan Erzincan, bu dönemde büyük bir gelişim gösterdi. II. Rusa’nın yaptırdığı kaleler ve surlar, şehrin güvenliğini sağlarken, aynı zamanda Urartu’nun zenginliğini ve gücünü simgeliyordu. Kazılarda ortaya çıkan seramik kaplar, bronz silahlar ve süs eşyaları, Urartu halkının günlük yaşamına ve el sanatlarına dair önemli bilgiler veriyor. Arkeologlar, bu buluntuların Urartu’nun ekonomik ve kültürel yapısını anlamada büyük bir katkı sağladığını belirtiyor.
HİTİT KRALLIĞI’NIN KUTSAL TOPRAKLARI
Erzincan, Hitit Krallığı döneminde de önemli bir merkezdi. MÖ 1234 yılında II. Şuppiluliuma döneminde Hitit İmparatorluğu’nun kutsal şehirlerinden biri olan Erzincan, “Diyar-ı Hatti” olarak bilinen bölgede yer alıyordu. Kazılarda bulunan tabletler, Hititlerin siyasi ve askeri gücünü ortaya koyarken, şehirdeki tapınaklar ve kaleler Hitit mimarisinin en güzel örneklerini sergiliyor. II. Şuppiluliuma tarafından yaptırılan bu yapılar, Hititlerin dini ritüellerine ve şehir savunmasına verdiği önemi gösteriyor.

Hitit Krallığı’nın Erzincan’daki varlığı, MÖ 1340’larda I. Şuppiluliuma döneminde de dikkat çekiyor. I. Şuppiluliuma’nın yaptırdığı kutsal şehirler, bölgenin dini merkezleri arasında yer alıyordu. Bu dönemde Erzincan, Hititlerin “kutsal şehir” olarak adlandırdığı bir merkezdi ve tapınaklarıyla ünlüydü. Kazılarda ortaya çıkan tabletlerde, Hitit krallarının şehirdeki dini törenlere katıldığı ve önemli kararlar aldığı bilgisi yer alıyor. Ayrıca, Hititlerin tarım ve ticaret faaliyetlerine dair buluntular, şehrin ekonomik açıdan da önemli bir merkez olduğunu kanıtlıyor.
TARİHİN KATMANLARI: ASUR, MEDLER, PERSLER VE DAHA FAZLASI
Erzincan’ın tarihi, sadece Urartu ve Hitit dönemleriyle sınırlı değil. Şehir, MÖ 7. yüzyılda Asur Krallığı’nın hakimiyetine girdi. Asur’un ardından MÖ 6. yüzyılda Medler ve Persler bölgeyi kontrol altına aldı. Bu dönemlerde Erzincan, stratejik konumu sayesinde önemli bir ticaret merkezi haline geldi. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de şehrin önemi devam etti. Özellikle Roma döneminde Erzincan, doğu ile batı arasında bir köprü görevi gördü. Osmanlı döneminde ise şehir, ipek yolu üzerindeki konumuyla dikkat çekti.
ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR VE TURİZM POTANSİYELİ
Erzincan’da yürütülen arkeolojik kazılar, şehrin tarihine ışık tutarken, aynı zamanda turizm potansiyelini de artırıyor. Altıntepe’de ortaya çıkarılan Urartu kalıntıları, ziyaretçilere tarihin derinliklerinde bir yolculuk vadediyor. Hitit tabletleri ve tapınak kalıntıları ise tarih severlerin ilgisini çekiyor. Yetkililer, bu alanların korunarak turizme kazandırılması için çalışmaların hızlandırıldığını ifade ediyor. Erzincan Belediyesi, kazı alanlarının çevresinde ziyaretçi merkezleri ve bilgilendirme panoları kurmayı planlıyor. Böylece, hem yerli hem de yabancı turistlerin bu tarihi zenginlikleri daha yakından tanıması hedefleniyor.
Arkeologlar, Erzincan’ın tarih turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor. Şehirdeki kazı çalışmaları, uluslararası alanda da dikkat çekiyor. Özellikle Urartu ve Hitit dönemlerine ait buluntular, dünya çapında tarih araştırmacılarının ilgisini çekiyor. Erzincan’ın bu tarihi mirası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday olma potansiyeli taşıyor. Yetkililer, bu konuda gerekli başvuruların yapılması için çalışmaların başlatıldığını belirtiyor.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR KÖPRÜ: ERZİNCAN’IN TARİHİ MİRASI
Erzincan, binlerce yıllık tarihiyle geçmişle gelecek arasında bir köprü kuruyor. Şehir, Urartu Krallığı’ndan Hitit İmparatorluğu’na, Asur’dan Persler’e kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyor. Bu zengin tarih, Erzincan’ı tarih turizminin yeni merkezi haline getirme potansiyeline sahip. Altıntepe’deki Urartu kalıntıları, Hitit tabletleri ve diğer arkeolojik buluntular, ziyaretçilere tarihin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuk sunuyor.
Erzincan’ın tarihi mirası, sadece arkeologların değil, tarih severlerin ve turistlerin de ilgisini çekiyor. Şehirdeki kazı alanları, tarihe dokunmak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Erzincan, her bir taşında sakladığı hikayelerle, ziyaretçilerini binlerce yıl öncesine götürmeye hazır. Bu kadim şehir, geçmişten günümüze uzanan bir mirasla, tarih severleri büyülemeye devam edecek!
ERZİNCAN’I ZİYARET ETMEK İÇİN BİR SEBEP DAHA
Erzincan, tarihi zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Şehir, Fırat Nehri’nin bereketli topraklarında yer alıyor ve çevresindeki dağlarla doğa tutkunlarına eşsiz manzaralar sunuyor. Tarihi kalıntıları keşfettikten sonra, Erzincan’ın yöresel lezzetlerini tatmak da unutulmaz bir deneyim. Özellikle Erzincan tulum peyniri ve yöresel tatlılar, ziyaretçilerin damaklarında iz bırakıyor.
Erzincan, tarih ve doğanın buluştuğu bu eşsiz şehir, her mevsim ziyaretçilerini ağırlamaya hazır. Tarihin sessiz tanığı olan bu topraklar, her bir ziyaretçiye geçmişten gelen bir hikaye fısıldıyor. Erzincan’a yolunuz düşerse, Altıntepe’deki Urartu kalıntılarını ve Hitit tapınaklarını görmeden dönmeyin!
Kaynak: Erzincan Valiliği Yayınları